oyun-bilgi
 
  baba sayfa
  karışık oyunlar
  karışık oyunlar 2
  bilgi bankası
  program merkezi
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  haberler
  forum
  bizim gazete
  linkler
  karikatürlerr
bilgi bankası
tüm bilgiler bulunur

Küresel ısınmayı durdurmak için 10 basit katkı -
06-04-07, 17:21

Küresel ısınmayı durdurmak için herkesin birşeyler yapabileceği ve alabileceği çok basit önlemler olduğu belirtildi.

Beylikdüzü Çevre Koruma ve Güzelleştirme Derneği tarafından farklı dallarda çocuklar arasında düzenlenen etkinlik çerçevesinde bir de seminer verildi. Etkinlikte, Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Taşkın “Su ve bizi bekleyen tehlikeler” konulu bir sunum yaptı. Taşkın, dünyamızın geleceğine yapabileceğimiz 10 basit katkıdan söz etti. Küresel ısınmayı durdurmak için siz de birşeyler yapabilirsiniz. İşte, karbondioksit salınımını azaltmak için gerçekleştirebileceğiniz 10 basit katkı ve bunları yaptığınızda ne kadar karbondioksit tasarrufu sağlayabileceğinizin hesabı...

1- Ampulünüzü değiştirin: Standart akkor ampulünüzü tasarruf ampulü ile değiştirin, yılda 75 kg. karbondioksit tasarrufu sağlayın.

2- Daha az araba kullanın: Her zamankinden daha sık yürüyün, bisiklet kullanın ve toplu taşıma araçlarından daha çok faydalanmaya özen gösterin. Araba kullanmadığınız her iki kilometre için 0.75 kg. karbondioksit tasarruf edeceksiniz.

3-Geri dönüşüme katkıda bulunun: Evinizden çıkan çöplerin sadece yarısını geri dönüştürerek yılda bin 200 kg. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz.

4-Lastiklerinizi kontrol edin: Düzgün şişirilmiş lastiklerle litre başına aldığınız yol yüzde 3 oranında artacaktır. Her 4 litre benzin tasarrufu, 10 kilo karbondioksiti atmosferimizden uzak tutar.

5-Daha az sıcak su kullanın: Suyu ısıtmak için çok fazla enerji gerekmektedir. Daha az su tüketen bir duş başlığı ile 175 kg., giysilerinizi soğuk ya da ılık suda yıkayarak da 250 kg. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz.

6-Ambalajları fazla olan ürünlerden kaçının: Çöpünüzü yüzde 10 oranında azaltarak 600 kg. karbondioksit tasarrufu yapabilirsiniz.

7-Su ısıtıcınızı ayarlayın: Isıtıcınızı kışın iki derece aşağı, yazın iki derece yukarı ayarlayın. Bu basit ayarlamayla yılda bin kg. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz.

8-Bir ağaç dikin: Bir ağaç ömrü boyunca bir ton karbondioksit emer.

10- Herkese anlatın: Küresel ısınmayla ilgili bildiklerinizi çevrenize anlatın.
joponlar suya yazı yazdı
Japonlar iş başında.. Akishima Laboratories'de suyun üzerine yazı yazabilmek için bir alet geliştirmişler. Dalga yaratmak için 50 adet parça içeren bu alet aynı anda yaratılan dalgaların üstüste binen oluşumları sayesinde su üstünde harf ya da resim oluşturabiliyor. Tabii ki bunun için güçlü bir bilgisayar Bessel Fonksyionlarını kullanarak bir sürü hesap kitap yapıyor. Alet aynı
görüntüy
ü üç saniyede bir oluşturabiliyormuşein Bild
En Uyuşturucu Madde Tükürük - 01-06-07, 21:40


Araştırmacılar, insan tükürüğünde morfinden çok daha güçlü bir ağrı kesici maddesine rastladı.
İnsan vücudu, dertleri için çarelerini de birlikte barındırıyor. Fransız bilim insanları, insan tükürüğünde bulunan ve ‘opiorfin’ adını verdikleri maddenin morfin bazlı ağrı kesicilere göre çok daha etkili. Paris’te bulunan Pasteur Institute (Pastör Enstitüsü) uzmanları, insanda doğal olarak bulunan ‘opiorfin’ molekülünün tükürük dışında beyin veya kanda da olacabileceğini tahmin ediyor. Opiorfin’in salgılanma koşulları araştırılacak.

Pasteur Institute uzmanları, genetiği insana yüzde 99 oranında benzeyen fareler üzerinde deney yaparken ağrı kesici fonksiyonu olan bir molekülün farkına vardı, insanlar üzerinde de deney yapılarak opiorfin denen aynı molekülün varlığı saptandı. Fareler üzerinde yapılan deneyde, 1 miligram opiorfinin uyuşturucu etkisinin, kilogram başına 3 ila 6 milligram’lık morfine eşit olduğu tespit edildi. Opiorfin, kimyasal bazlı ve fiziksel ağrılara karşı morfinden daha etkili çıktı.

İNSANLAR ÜZERİNDE KULLANIMI ARAŞTIRILACAK

Araştırmayı yürüten Catherine Rougeot, ‘oporfin’in nasıl üretildiğinin henüz gizemini koruduğunu, insandaki başka dokularda da bulunmasının insanlarda kullanımını mümkün kılabileceğini vurguluyor. Rougeot ve ekibi şimdi opiorfin ve bu maddeyi üreten molekülü mercek altına alıyor, bu sayede bu doğal ağrı kesicinin üretilmesi mümkün olabilecek, zira böyle bir ağrı kesicinin çok önemli getirileri olabilir.
Piramitlerin Sırrı ! - 01-03-07, 18:13

Kahire’de bulunan Keops piramitinin 12 ton agirliginda iki buçuk milyon tas bloktan olustugunu, Günde on blok yerlestirilmesi halinde yapiminin 664 yil sürecegini, Piramitin üstünden geçen meridyenin karalari ve denizleri tam esit iki parçaya böldügünü ve piramitin dünyanin agirlik merkezinin tam ortasinda bulundugunu, Yüksekliginin (164 m.) bir milyarla çarpiminin günesle dünyamiz arasindaki uzakligi verdigini, Taban alaninin, yüksekliginin iki katina bölünmesinin pi sayisini verdigini, Piramitlerin içerisinde ultrasound, radar, sonar gibi cihazlarin çalismadigini, Kirletilmis suyun bir kaç gün piramitin içinde birakildiginda aritilmis olarak bulundugunu, Piramitin içerisinde sütün bir kaç gün süreyle taze kaldigini ve sonunda bozulmadan yogurt haline geldigini, Bitkilerin piramit içerisinde daha hizli büyüdüklerini, Çöp bidonu içindeki yemek artiklarinin hiç koku yaymadan mumyalastiklarini, Kesik, yanik, siyrik ve yaralarin piramitin içinde daha çabuk iyilestigini, Piramitin içinin yazin soguk, kisin sicak oldugunu, Piramit kimin adina yapildiysa onun bulundugu odaya yilda 2 kez günes girdigini ve bu günlerin dogdugu ve tahta çiktigi günler oldugunu ve bu medeniyetin sırrının hala çözülemediğini biliyor muydunuz?
kuyruklu yıldızlar özel değilmiş - 01-03-07, 16:37

Science dergisinin haberine göre kuyrukluyıldızların sanıldığı kadar özel gökcisimleri olmadığı anlaşıldı.


Kuyrukluyıldızların sanıldığı kadar özel gökcisimleri olmadığı anlaşıldı. Science dergisinin son sayısında yayımlanan makaleye göre, Stardust uydusunun 15 ocakta yeryüzüne getirdiği kuyrukluyıldız tozlarını inceleyen uzmanlar, kuyrukluyıldızın Güneş sistemindeki diğer gök cisimlerinden pek farklı yapıda olmadığını görünce şaşırdı.

Washington Üniversitesinden Donald Brownlee, "Bilim adamları, kuyrukluyıldızların tamamen Güneş sistemi dışında oluştuğuna inanıyordu. Çalışmamız, bunun böyle olmadığını gösterdi" diye yazdı. Stardust sondası, 7 yıllık uzay macerası sonunda Wild2 kuyrukluyıldızının kuyruğundan aldığı mikroskopik parçacıkları ocakta Dünya'ya getirmiş, parçacıklar incelenmek üzere çeşitli ülkelerdeki 20 laboratuvara gönderilmişti.

Bilim adamları, Kuiper kuşağının dondurucu uzak köşelerinden geldiği için Wild2 kuyrukluyıldızının buz ve yıldızlararası tozdan oluştuğunu düşünüyordu. Ancak parçacık tahlili, Güneş ve gezegenlerin doğumunu sağlayan diskin sıcak merkezinde ortaya çıkan maddenin, kuyrukluyıldızın yüzde 10 gibi ciddi bir kısmını oluşturduğunu gösterdi. Uzmanlar, çeşitli azot ve karbon izotoplarının dağılımının da Güneş sisteminin diğer bölgelerindeki dağılımla aynı olduğunu tespit etti.

Pasifik Okyanusu'ndaki Paskalya Adası'nda tüylü yengeç.

Derin denizde gizemli bir dünya
Okyanusların diplerini inceleyen bilim insanları, şimdiye dek hiç bilinmeyen yaklaşık 500 deniz canlısı keşfetti.

Araştırmacıların bulduğu en ilginç deniz canlılarından biri Atlas Okyanusu’nda Ascension Adaları yakınlarında 3.300 metre derinlikte, deniz altı volkanında bulunan karidesler. Bu karideslerin yaşadığı bölgedeki volkandan dolayı tabanın sıcaklığı 408 santigrat derece’ye kadar çıkabiliyor. Ancak o bölgedeki deniz suyu sıcaklığı ise sadece 2 derece. Araştırmacılar bölgeyi Venüs ve Mars’la kıyaslanacak derecede ‘canlı yaşama elverişsiz bir ortam’ olarak tanımlıyor. Karideslerin tabandan çıkan 80 santigrat derece suya nasıl dayandığı ise soru işareti.


Keşifler, 2010 yılında tamamlanacak olan Birleşmiş Milletler ve birçok doğa vakfının destek verdiği tüm okyanuslardaki canlı türlerinin bir ‘nüfus sayımı’ olarak tanımlanan geniş araştırmanın parçası. Bu araştırmaya 80 ülkeden 2000 bilim insanı katılıyor. Tahminlere göre 86.000 olan deniz canlılarının arasında bu araştırmayla birkaç bin yeni canlı türü daha katılmış oldu.

Bilim insanları 2006 yılı içinde 128 ayrı deniz noktasında yerinde dalış ve uydu teknolojilerini kullanarak yüzlerce inceleme yaptı. Kimi incelemelerde bazı hayvanlara çip takılarak takip edildi ve avladıkları küçük hayvanlar ortaya çıkarıldı.


Araştırma ekibinin başkanı İngiltere’deki Southampton Okyanusbilim Merkezi uzmanı Chris German, okyanusların derinliklerindeki yaşam şartlarını Jüpiter’in Europa uydusuna benzeterek şunları söyledi: “Denizlerin derinliklerinde bilinmeyen bir dünya var, keşifler devri bitmedi, yeni keşifler yapılıyor.”

DÜNYANIN SIRLARI BİTMİYOR
Araştırmacıların keşfettiği yeni türlerden bazıları şöyle:
Atlas Okyanusu’nda aşırı yüksek sıcaklık farkları arasında yaşayan karidesler
Antarktika’da 500 metre derinliğindeki buzulların altında tamamiyle karanlık içinde yaşayan yeni türler.
ABD’nin New Jersey eyaleti kıyılarında, bir balık türünün sadece dar bir bölgeye sıkışarak yaşaması.
Soyunun 50 milyon yıl önce tükendiği sanılan Neoglyphea neocaledonica türü karides.
Yılda 70.000 km yol kateden gri yelkovan kuşlarının yeni bir türü bulundu. Yeni Zelanda’dan yola çıkan bu kuşlar, Japonya üzerinden Alaska’ya sonra da California’ya ve oradandan da yeniden Yeni Zelanda’ya uçuyorlar, günde 350 km yol alabiliyor.
Madagaskar’da 2 kilogram’a yakın ağırlıktaki kaya ıstakozu.
Portekiz’de 4200 metre derinlikte yaşayan ve görülebilecek kadar büyük tek hücreli bir deniz canlısı.
Pasifik Okyanusu’ndaki Paskalya Adası’nda tüylü yengeç
Güneş ışığından 10 bin kat yoğun ışın

Fransızlar, üçüncü nesil parçacık hızlandırıcısı "senkrotronu" hizmete soktu .

Güneş ışığından 10 bin kat yoğun ışın üretme kapasitesine sahip "senkrotron", Devlet Başkanı Jacques Chirac tarafından hizmete sokuldu. Chirac, törende yaptığı konuşmada, "Fransa bugün eşsiz bir aygıta sahip. Bu, 300 metreden büyük muazzam bir tüp. Bunun cihazları milimetrenin binde biri hassasiyetle ayarlandı" dedi.

"Senkrotron" ışımasının, müthiş bir ışık kaynağı olduğuna dikkati çeken Chirac, bu ışının "maddenin kalbinin anlaşılmasını" sağlayabileceğini vurguladı.

"Senkrotron" ışınları, maddeye derinlemesine nüfuz edebiliyor ve mikro-kozmosun özelliklerinin anlaşılmasına imkan veriyor. Dünyada 13’ncü, Fransa’da ise ikincisi inşa edilen "Güneş" adlı "senkrotron"un, dünyanın dört bir yanından yüzlerce araştırmacıyı çekmesi bekleniyor.

Tesiste, tünel içinde muhafazaya alınan 354 m çevre uzunluğuna sahip tüpte, ışık hızına yakın hızda hareket ettirilen elektronlar, muazzam bir enerji biriktiriyor ve ışıma meydana geliyor.

"Senkrotron" ışıması; fizik, kimya, elektronik, tıp, yer ve atmosfer bilimleri, çevre, tarım, kozmetik, eczacılık gibi hayatın çeşitli alanlarında kullanılıyor.

 
   
Bugün 5 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol